Ne oluyorsa bir sebebi, bir tüketicisi var. İnsanlar her olup bitene bir gizem, bir bilinmezlik yüklemekten vazgeçmiyor. Bizler farkındayız artık, sade yaşamın güzelliğini kaybedip
Yazar: Nede Hocaoğlu
Bir aynılaşmadır sefalete sürükleyen
Sürekli mutlu olmaya, rahat ve dilediğini hazır elinin altında bulundurmaya koşullandığımız bir dünyada yaşıyoruz.Hiç düşünmeden, sorgulamadan bize sunulan her şeyi kabul ediyoruz. Önce köleydik,
Hissedilmeyen salgın; yozlaşma
“Cahilsin, okur öğrenirsin. Gerisin, ilerlersin. Adam yok, yetiştirirsin, günün birinde meydana çıkıverir. Paran yok, kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu
Nasıl bir dünya istersiniz?
İnsan doğar, büyür, yaşlanır ve ölür. İşte hayat bu kadar kısa. Peki önemli olan kısalığı ve ya uzunluğu mu, yoksa içine sığdırdıklarımız mı? Yaşadıkça
Hangi maske?
Eskiden her şey saçmalamazdı. İnsanlar tutarsızlaşmazdı. Mevsimler şaşırmazdı. Dövizler alıp başını gitmezdi. Kimin mutlu kimin mutsuz olduğu pek belli olmazdı. Maskemizi takar gezerdik ortalıklarda.
Tuhaf bir zaman
Mutsuzuz artık, memnun değiliz hiçbir şeyden. Elimizde sandığımız mutluluk artık bizimle değil. Mutsuz olmaya alıştık, nasıl alışmayalım ki! Hayata bakış açımız değişti, ortada bir
Kayıp nesil mi?
Salgının hızla yayılmasıyla birlikte eğitime de ara verilmek zorunda kalındı. Salgınla hayatlarımızın merkezinde yer alan internet ve sosyal medya kaygılı bir birey kurumunu da
Yaşamaya dair
Bu yüzyılın en kara yılı mıydı 2020? En denli çaresizlikleri mi yaşadık? Açtığımız haberler, sayfalarını umutla karıştırdığımız gazeteler.. Mahallelerdeki sisli huzursuz hava.. Evlerdeki tatsız
Duygularımızın üvey çocuğu: Korku
Son zamanlarda insanlar üzerinde en hakim duygu korku. Eskiden insanları birleştiren ve dayanışmayı sağlayan bu duygu, artık insanları bölmekte, parçalamakta. İnsanlar sürekli olarak can,
Pandemi döneminin duyguları
Her afet belirli bir dönem başlar ve biter. Bu afetler bir kısmımızı birebir etkilerken bir kısmımızı da bu felaketlerden etkilenler için derin bir üzüntüye