Şiir Köşesi -Nebih Nafile

Antakya’dan Dünyaya Açılan Pencere…

yüreğin çarpıyorsa hâlâ

gözlerinin pınarları akıyorsa

sevinçte, hüzünde ya da

akıyorsa kanın tüm hızıyla

yaşam da senin için akmakta

senin için ey güzel insan…

Antakya’dan, dünyanın tüm insanlarına açılan yeni bir pencere araladım. Öyle bir pencere ki; paylaşacağımız şiirlerimizde aşkı, umudu, yaşama sevincimizi dile getireceğiz. Dünya, ancak iyilikle kurtulur. O halde şiirlerimizle güzelleştireceğiz… Her hafta bir değerimizin şiirini sizler için seçiyorum. “Senin İçin” şiirimin bir bölümü ile pencereyi araladım. Bu haftaki konuk şair; Bektaş Çağdaş ağabeyim aracılığı ile biraz daha yakınlaştığım, Diyarbakır’da yaşayan meslektaşım, şair-yazar kıymetli Aydın Alp ağabeyime ait “Yüreğim Ağlarken…” adlı şiiri ile penceremizi sonuna kadar açık bırakıyorum.
Şiir tadında bir ömrünüz olsun…

YÜREĞİM AĞLARKEN…

Rodrigo’nun gitar konçertosu mu?

Gheorghe Zamfir’in panflütü mü?

İçin için

Islak

Bir sarşılışta yüreğim

Ve ben hiç iyi değilim!

İyi değilim diyorum, durmayın karşımda!

Yüreğim ağlıyor, gözyaşları yok yanaklarımda!

Ah benim, dünyaya kendini paylaştıran yüreğim!

Sırtımı kollayan sırtlanlar arasında

Kıyıcı ölüme meydan okuyorsun

Yüreğim

Durayım!’’ dersen, “durma!’’ demem!

Zulme lanet olsun der, çeker giderim!

Ağır ve ağrılı bir hayat bu yüreğim!

Her şey üzerimize üzerimize geliyor

Ben zaten yaşımı başımı aldım

Saçlarımı hele sonuna kadar!

Yüreğim

Yeter!’ dersen eğer, ‘yetmez!’ demem

Zulme lanet olsun der, çeker giderim!

Ah, ölürken bile gülümseten absürt hayallerim

Hayat bir yanıyla alçaktır, biliyorum

Bize cehennemi yaşatanlara diyeceğim:

Cennetten güller derlemeyeceğiz, bu kesin!

Bu ağlayan yüreğimin üzerine yemin!

AYDIN ALP

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir