HABER MERKEZİ
Ülkemizde çok sayıda uygarlık tarafından koruma ya da gözetleme amacıyla kullanılan deniz kenarındaki kaleler, asırlara meydan okuyan ihtişamlarıyla günümüze kadar gelmeyi başarıyor.
İşte o yapılardan biri de Hatay’ın Payas ilçesinde Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi’nin batı kısmında, kıyıdan 700 metre uzaklıkta yer alan Payas kalesi.
Tarihe adeta ışık tutan Payas kalesi, Orta Çağ’da Cenevizliler tarafından yapıldığı ve yıkıldıktan sonra 2. Selim tarafından yeniden inşa edilerek savunma kalesi olarak kullanıldığı biliniyor.
Tarihi Kale hem görüntüsü hem de tarihi ile gelen ziyaretçilerin dikkatini çekmeyi ise başarıyor.
“Türkiye’nin en güzel kültürel miraslarından biri” diyerek gazetemiz haber ekibine konuşan ziyaretçiler, “Geçmişin izlerini taşıyan bu tarihi eser, Türkiye’nin en güzel kültürel miraslarından biri bizce. Farklı medeniyetlerden kalma izler, gizemli geçmişi ve nefes kesen manzarasıyla sizi büyülüyor. Payas Kalesi, geçmişte birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış. Selçuklular, Haçlılar, Memlükler, Osmanlılar ve daha birçok uygarlık, bu kalenin tarihinde yerini almış. Kale, her medeniyetten bir iz taşıyor. Özellikle Osmanlı döneminde önemli bir askeri üs olan Payas Kalesi, tarih boyunca birçok önemli olaya tanıklık etmiştir. Kaleye girer girmez adeta bir zaman yolculuğuna çıkıyorsunuz” dediler.
Külliyeye çok yakın olan Payas Kalesi, fiziki konum itibariyle külliyenin doğu kanadındaki kervansarayın simetrik olarak dengeleyici unsuru gibi durmakta. Mimar Sinan’ın, külliyenin planını kaleyi de hesaba katarak tasarladığı ve kaleyi külliyenin bir parçası gibi değerlendirdiği düşünülüyor.
Özelikle kalenin drone görüntüsünün büyüleyici olduğunu söyleyen vatandaşlar, “Sürükleyici bir tarihi var. Ayrıca kalenin yukardan çekilen görüntüsü de oldukça büyüleyici. Resmen büyük bir sistematik ile ince ince işlenmiş. O dönemde bu şekilde yapılar yapmak büyük ustalık istiyor. Bu güzel mimarlıkların hemen hemen hepsinin Hatay’da olması da Hatay’ın konum olarak geçmiş yıllarda ne kadar büyük öneme sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor” dediler.
PAYAS KALESİ TARİHÇESİ
Sokullu Mehmet Pasa Külliyesi’nin batı kısmında, kıyıdan 700 metre uzaklıkta, etrafı hendekle çevrili olan Payas Kalesi yer alır. Külliyeye çok yakın olan Payas Kalesi, fiziki konum itibariyle külliyenin Doğu kanadındaki kervansarayın simetrik olarak dengeleyici unsuru gibi durmaktadır. Mimar Sinan’ın, külliyenin planını kaleyi de hesaba katarak tasarladığı ve kaleyi külliyenin bir parçası gibi değerlendirdiği anlaşılmaktadır.
Sekiz kuleli Payas Kalesi, Haçlı seferleri sırasında Cenevizliler tarafından inşa ettirilmiş, Kudüs’e giden hacıların güvenliğini sağlamakla görevli Tapınak Şövalyeleri’nin kontrolü altında hizmet vermiştir. Payas Osmanlı hakimiyetine geçince Cenevizlilerden kalan kalenin temelleri dahi onarılmayacak durumda olması sebebiyle, planına sadık kalınarak 1567-1571 tarihleri arasında bugünkü kale ve hendeği yeniden yapılmıştır. Kıbrıs’ın fethinden sonra önemi artan Kale, Osmanlı Devleti için önemli bir üs olmuştur. Payas Kalesi yapıldığı dönemde Sürre Alaylarını, ticaret kervanlarını ve Payas Limanını koruyan bir karakol ve ileri sefer karargâhı olarak hizmet vermiştir. Cumhuriyet’in ilk yıllarında da karakol ve hapishane olarak kullanılmıştır. Vatan şairi Namık Kemal sürgüne gönderildiği Kıbrıs’a gitmek üzere bir süreliğine Payas Kalesi’nde tutulmuştur.