HABER MERKEZİ
Hatay’ın Payas ilçesi Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi II. Selim Camii avlusunda bulunan 1357 yaşındaki zeytin ağacı asırlardır meyve vermeye devam ediyor.
Sarı Selim Camisi’nin avlusunda bulunan, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca 1976’da “anıt ağaç” olarak tescillen zeytin ağacını gören vatandaşlar gözlerine inanamıyor.
Hem depreme hem de zamana direnen, 100 santimetre gövde genişliğine sahip ağaç, zeytin vermeye devam ediyor.
Payas Belediyesinin web sayfasında yer alan bilgiye göre; Tarihi kaynaklara göre Yavuz’un oğlu Kanuni Sultan Süleyman’ın ünlü Kaptan-ı Deryası ve Sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa, 1574 yılında Baş Mimar Sinan ve Hassa mimarlar teşkilatına Payas’ta külliye yaptırmak istemiştir. Burada 15 dönümlük zeytin bahçesindeki zeytin ağaçları kestirilmiş bugün caminin önündeki avluda yer alan çeşmenin hemen yakınındaki zeytinlerden bir tanesi anı olarak bırakılmıştır. Bırakılan bu zeytin ağacı tek ana gövde ile başlamakta ve yaklaşık 1,5 m yukarıda 3 gövdeye ayrılmaktadır. Tepe çatısı 40 m²’lik bir alanı kaplayan ağacın ana gövdesi yaşlandığı ve çürümeye başladığı için kesilmiştir. Hala yılda 300 kilogram ürün veren ağaç, dünyanın en yaşlı meyve veren zeytin ağacıdır.
Tarihi zeytin ağacına “Hünkâr zeytini” denildiğini de söyleyen Bölge Halkı, “Bu verimli bir zeytin. Gölgesinde barınıyoruz. Gelen gidenler burada oturuyor. Depremde ağaç hiçbir hasar görmedi. Bu durumda bizi oldukça mutlu etti. Bu kadar yaşlı olmasına rağmen hasar yok, ağaç halen meyvesini veriyor. Bir mucize adeta. Bir rivayete göre de Padişah 2. Selim zamanında külliye yanına yapılan Sarı Selim Camisi’nin bahçesinde kalan ağaca kutsallığın, bereketin ve barışın simgesi olduğu için dokunulmadı. Yaşlı ağaç, bundan dolayı ‘Hünkâr zeytini’ olarak anılıyor. Öte yandan Külliye’de Dadaloğlu, Namık Kemal ve Mustafa Kemal Atatürk de misafir edilmiş. Atatürk, Adana’dan Dörtyol’a geldiğinde buradaki kaleyi çalışma ofisi olarak kullanır. Bir dönem cephanelik olarak da kullanılır, elde kalan toplar, mermiler burada kalır. Yani oldukça geçmiş görmüş bir ağaç. Sadece Bir zeytin değil buram buram tarihte kokuyor. Zaten ağaçlar bizim için çok kıymetli. Onların her biri bizim hayatımızın bir parçası onlar olmasa bizler olmazdık” dediler.