HABER MERKEZİ
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre, Türkiye’de her 10 kişiden sadece 4’ü iki günde bir et, tavuk veya balık tüketebilecek mali güce sahip durumda. Avrupalıların %97’sinin düzenli olarak bu protein kaynaklarını tükettiği bir ortamda, Türkiye’de bu oran %58,5’e gerilemiş durumda.
Ekonomik zorluklar ve hızla yükselen fiyatlar, vatandaşların önemli besin kaynaklarına ulaşmasını engelliyor. Türk Lirasındaki hızlı değer kaybı da bu durumu daha da kötüleştiriyor.
Eurostat’ın Türkiye İstatistik Kurumu’ndan aldığı verilere göre, Türkiye AB ortalamasını 5’e katladı. Türkiye’de iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını karşılayamayanların oranı yüzde 41,5’e ulaşırken, bu oran AB ülkelerinde %8,3 seviyesinde kalmış durumda.
TÜİK’in en güncel verilerine göre, 2023 yılında da Türkiye’de vatandaşların yüzde 39,2’si iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını karşılayamadığını belirtti.
Açıklanan veriler üzerine görüş bildiren vatandaşlar ise, “Et, tavuk ve balık yemek büyük lüks oldu. Tane ile aldığımız sebzelerin yanına tavuk, et ve balık almak imkânsız. Asrın felaketini yaşadık bizler ve ciddi bir maddi kayıp oldu. Alım gücü yok. Kimse kolay kolay gidip et alayım diyemiyor. Bu uygun olduğunu düşündüğümüz beyaz et dahi olsa kırmızı et ile balık fiyatına zaten el yanaşmıyor. Yaşam derdine, geçim derdine düştük. Et çeşitleri ve balık bize lüks geliyor. Herkes tarafından erişilmesi çok güç bir besin. Bir kısım vatandaş alıyor. Ama alt sınıf vatandaşların çok fazla aldığını söylemek mümkün değil. Kırmızı ete ulaşmak artık lüks oldu. Depremden öncede öyleydi ama depremden sonra daha farklı önceliklerimiz olmaya başladı. Kısacası kırmızı et sofralarımızdan uzak kaldı. Çok nadir eğer yemeklere tat vermesi için gram ile kıyma alıp içerisine ekliyoruz. Kısacası ete hasret kaldık ve kalmaya da devam edeceğiz gibi görünüyor. Açıklanan veriler de ne durumda olduğumun bir somut delili” dediler.
