Aşkın sınırları olmayan destansı hikâye!

 

HABER MERKEZİ

Ali ve Nino, aşkın sınırları olmayan bir destanın hikayesi olarak herkesten büyük bir ilgi topluyor. Bu hikâye, aşkın coğrafyaları aşabileceğini ve sınırların ötesindeki insanların aşklarının gücüyle dünyanın değişebileceğini anlatıyor. Azerbaycanlı yazar Kurban Said tarafından yazılan bu roman, 20. yüzyılın başlarında Bakü’de geçen bir aşk hikayesini konu alıyor. Heykeli de Bakü’de bulunan Ali ve Nino’nun aşkını anlatan bu roman, farklı kültürlerin çatıştığı bir dönemde geçiyor. Ali ve Nino, yalnızca bir aşk hikayesi değil, aynı zamanda farklı toplumların, dinlerin ve geleneklerin birleştiği bir kültür mozaiği olarak da okunabilir.

Ali ve Nino heykeli Azerbaycan’ın Bakü kentinde yer alıyor. Orta Asya’nın tarihi ve kültürel bir arka planına sahip olan Ali ve Nino, aynı zamanda da aşk, savaş ve kader konularını ele alan bir romanı içeriyor. Romanın yazarı olan Kurban Said’in gerçek kimliği gizemini koruyor. Eseri ve eserinin ilham kaynağı olduğu devasa heykeller yazara karşı olan ilgili hep popüler tutuyor. Yapılan araştırmalarda ise net olmamakla birlikte farklı hikayeler ortaya çıkıyor. Roman, I. Dünya Savaşı’nın sonlarında, 1918 yılında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de başlıyor. Kitabın baş kahramanı Ali, Bakü’de yaşayan zengin bir petrol tüccarı. Nino ise Gürcistanlı bir prenses olarak biliniyor. Ali ile bir gece kulübünde tanışıyorlar. Ali ve Nino’nun arasındaki çekim sonrası ikili aşık oluyor ve romantik ilişkileri başlıyor.

Ali’nin Müslüman, Nino’nun Hristiyan olması nedeniyle ilişkileri çevrelerindeki insanlar tarafından hoş karşılanmıyor. İki aile arasındaki din farklılıkları ve bölgedeki siyasi sorunlar, Ali ve Nino’nun hayatını zorlaştırmaya başlıyor. Nino’nun ailesi, Bakü’de yaşayan Gürcü ailelerle birlikte, Bolşeviklerin yükselişi ve Rus işgali nedeniyle Gürcistan’a dönmeye karar veriyor. Ali, Nino’yu kaybetme korkusuyla onu Gürcistan’a takip ediyor. Ancak, Gürcistan’da da politik çalkantılar ve etnik ayrılıklar onların ilişkisini zorluyor. Ali, Nino’yu kaçırıyor ve onu evlilik vaadiyle geri getiriyor. Bu kaçırma olayı ise Nino’nun ailesi tarafından hoş karşılanmıyor. Romanın ikinci yarısında ise I. Dünya Savaşı’nın sona ermesi ve Bakü’nün Sovyet işgaline uğraması işlerin seyrini değiştiriyor.

Savaşlarla birlikte Ali ve Nino’nun hayatı tamamen değişiyor. Ali, Sovyet güçleriyle savaşmak için Azerbaycan’ın bağımsızlığı için savaşırken, Nino kaçırılıyor. Nino ailesi tarafından Gürcistan’a geri götürülüyor. Ali ve Nino’nun yolları tekrar kesişiyor. Artık çok farklı insanlar olarak karşılaşıyorlar. Ali, savaşta birçok acı çekiyor; artık sert ve karanlık bir insana dönüşüyor. Nino ise, kaçırılmadan sonra hayatının geri kalanını dini inançlarına ve ailesine adamış biri haline gelmiş. Roman, aşkın gücüne ve insanların hayatını nasıl etkileyebileceğine dair etkileyici bir hikaye sunuyor. Günümüzde Ali ve Nino heykelleri Bakü’nün merkezinde bulunarak eşsiz bir manzara sunuyor. Ali ve Nino’nun yüz ifadeleri ve beden dili ise karakterlerin hem duygularını hem de aralarındaki ilişkiyi yansıtıyor. Heykelin altında, Ali ve Nino’nun hikayesi hakkında bilgi veren bir plaket bulunuyor. Ali ve Nino Heykeli, Bakü’nün sembolik yapılarından biri oluyor. Azerbaycan kültürünün önemli bir parçası sayılıyor. Heykel, Azerbaycan’da ve dünya genelinde pek çok kişi tarafından sevilen bir eser olmayı başarıyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir