Her Şeyi Engelle!

Çobanların kuzuları kurtlardan korumasının sebebi nedir? Kuzuları çok mu severler, kuzuların güvenliği olmadan rahat mı edemezler? Cevap çok basittir aslında. Çobanlar kuzulardan istifade etmek istedikleri sütü, eti, yünü hesaplar. Bu hesaplarının sonucu olarak da kuzuları kurtlardan korumaya çalışırlar, başlarına bir de çoban köpeği dikerler ki kendi alacakları tehlikeye girmesin. Devletlerin ve yönetimlerin de vatandaşlara uyguladıkları tarife tam olarak budur. Vatandaşın iş gücünden, emeğinden, zamanından çalarak sermayelerini döndürürler. Ve bu çark iktidar& muhalefet taraflarından bağımsız bir şekilde döner. Koltuğa oturan her kimse çarkı vatandaşlardan çaldıklarıyla döndürür. Bugünün demokrasisini savunur gözükenler yarının hırsızı oluverirler. Dolayısıyla mesele particilik değildir. Mesele insan doğasıdır. Egoizmin hiç bu kadar artmadığı günümüz dünyasında, her bir gün diğerinden daha kötü olarak ilerliyor. Bunlar tesadüf mü, kader mi yoksa geçici süreçler mi? Hiçbiri değil. Her şey insanların artık yönetimlerden bir şey beklemeyip kendi kaderlerini tayin etme kararını almasıyla ilgili. Eğer yönetimlerden beklentimiz devam edecekse yaşanan bu kaoslara, acılara ve savaşlara kucak açmayı kabul ediyoruz demektir. Bugün Rusya’da 7-18 yaş arasındaki çocukları yaz kampı adı altında askeri eğitime tâbi tutuyorlar, Tayvan’da Çin işgaline karşı hazırlık amacıyla tüm halk silah kullanmayı öğreniyor. Afrika’da çocuklar ellerine verilen silahlarla köy basıp insanları öldürmek için kullanılıyor. Amerika’da iç savaşın çıkmasına ramak kaldı. Tüm bunların direkt sonucu ekonomiye yansıyor ve korkunç rakamdaki enflasyonlarla, vergilerle, pahalılıkla ve en kapsamlı haliyle sistemin çöküşüyle karşı karşıyayız. Dünyada çalkalanan olaylardan verdiğim sadece birkaç örnek bile yönetimlerin tüm insanları ne denli suistimal ettiğini ve etmeye devam edeceğini gösteriyor. Çıkarılan bu kargaşa ve savaşların nedenlerinin başında ülkelerin kendi vatandaşlarının, yönetimi ve yönetimin eylemlerini sorgulamasını ve harekete geçmesini engellemek yatıyor. Çünkü gündemi ne kadar meşgul tutarsanız insanların dikkatini o denli dağıtmış olursunuz. Ve ne kadar çok başka devletlerin tehditlerini bir maşa olarak kullanırsanız vatandaştan vergi almak ve vatandaşı soymak o ölçüde kolaylaşır. Aynı zamanda emirlere karşı çıkan insanları da vatan haini olarak kolayca damgalar ve bunun ekmeğini de yersiniz. Bunu dünyada her yönetim yapar. Çünkü başka şekilde ayakta kalma ve varlığını sürdürebilme imkanı yoktur. Tüm bu suistimale karşın bugünlerde Fransa’da muazzam bir sivil itaatsizlik eylemi gerçekleştiriliyor. Yaklaşık 100.000 kişinin dahil olduğu bu kolektif harekette Fransız vatandaşları, ülkenin tüm bankalarından paralarını çekeceklerini, işe gitmeyeceklerini, hiçbir şey satın almayacaklarını ve akla gelebilecek tüm kamusal faaliyetleri durduracaklarını açıkladılar. Otoritenin tüm yargı ve kalıplarını en kansız en temiz haliyle reddeden bu hareketin adı Block Everything, yani Türkçe adıyla Her Şeyi Engelle. Egosu tavanda olan her yönetime verilecek en iyi cevap, kitlelerin kolektif ama bir o kadar zararsız şekilde gerçekleştirilecek eylemleridir. Belirli bir yönetimden idare edilmeyen bu hareketin başarı oranı hatırı sayılır derecede yüksektir. Çünkü bu kez rulet karşı tarafa geçmiş ve dengeler değişmiştir.

Bugün ülkemizde ve dünyamızda da ihtiyaç duyduğumuz tek şey barıştır. Ama bu barışı sağlamak için hiçbir yönetime güvenemeyeceğimiz ve partizanlıklarla bir şey elde edemeyeceğimiz gerçeğine uyanmamız lazım. Ve her bir kişi bilmeli ki egoist anlayıştan sıyrılıp gerçek bir ulus oluşturmaktan başka çözümümüz yoktur. Ve bana kalırsa dünyadaki herkesten daha şanslıyız bu konuda. Çünkü bize rehberlik etmiş harikulade bir örneğimiz var, bizlerin bir Mustafa Kemali var ki onun izinden gitmek hiç bu kadar elzem olmamıştı belki de….

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir