Empati ve ben dili

Hümanistik yaklaşımın önemli kurucularından biri olan Amerikalı psikolog C. Rogers’e göre empati; bir kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısından bakması, onun duygu ve düşüncelerini doğru bir şekilde anlaması ve anladığını göstermesidir. Zaten ünlü psikoloğun bu tanımında empatinin oluşması için gerekli olan üç temel kuraldan da bahsedilmiştir. Bunlar; kişinin kendisini karşısındaki kişi yerine koyarak, olaylara onun bakış açısıyla bakması, karşıdakinin duygu ve düşünceleri doğru bir şekilde anlaması ve o kişiyi anladığını belli etmesidir.

Empati kurabilen insanların iletişim gücü yüksektir ve doğru iletişimde empati kurabilmek gerekir.

İyi dinleyicilerin sahip olması gereken özelliklerden biri de empati kurabilmeleridir.

Bir toplumda empati yeteneği ne kadar gelişmişse, sosyal iletişim o kadar güçlü olur.

Sosyal zekâ ile empati yeteneği birlikte çalışır, yani empati bir zekâ ürünüdür.

Her zaman empati kuran biz olmayabiliriz, bazen etrafımızda empati kurabilen insanlara ihtiyacımız olabilir.

Empati, problem çözme konusunda çok etkili bir yöntemdir. Günlük hayatta bu yeteneğinizi kullanarak birçok sorunun üstesinden gelebilirsiniz.

Empati kurabilen insanların liderlik ve popülerlik yönleri baskındır. Bu insanlar toplumda sevilir ve sayılırlar.

Çözüm odaklı insanlar empati kurarlar. Kişilik gelişiminin basamaklarından biri de empati kurabilmektir.

Empati kurma kültürüne sahip aileler çok daha mutlu yaşamaktadır.

Çalışanların ve yöneticilerin empati kurduğu bir yerde, işbirliği ve üretkenlik yüksektir.

Empati kurabilen insanlar, genellikle sabırlıdırlar ve doğru kararlar verirler.

Duygusal yönleri gelişmiş insanların daha çok empati kurduğu görülmüştür.

Ben dili” ne demektir?

Kullandığımız dil, konuşmanın akışını ve karşıdaki insanın duygularını önemli ölçüde şekillendirir. Doğru iletişim ve dil ile kolaylıkla yönetebileceğiniz bir tartışma, yanlış iletişim ve yanlış dil kullanımı ile çok daha olumsuz yerlere gidebilir.

Ben dili, bireyin karşılaştığı davranış ve durum karşısında bireysel tepkisini, kendi duygu ve düşüncelerini açıklayan ifade şeklindir. Kendimizi “ben”li cümlelerle anlattığımız zaman karşımızdakini incitmemiş, fakat kendi mesajlarımızı da vermiş oluruz.

Ben dili, karşıdakine suçlu hissettirmez, savunmaya geçmesine sebep olmaz, olumlu iletişimin kapısını açar, kendinizi ifade edebilmenizi sağlar, duyguları karşı tarafa doğru aktarır. “Kendimi yalnız hissediyorum”, “İhtiyaçlarımı duyduğunu bilmek istiyorum”, “Kendimi ihmal edilmiş hissediyorum, telefonu bırakman mümkün mü?” gibi… Dikkat etmeniz gereken nokta, ben dilinin karşı tarafa kötü hissettirmeden duyguları iletme amacı taşımasıdır. Yani ihtiyaçlarımızı ifade etmekten geri durmuyor ama karşı tarafı da kırmıyoruz.

Karşınızdaki kişiye “Telefonla oynuyorsun” demek yerine “Kendimi ihmal edilmiş hissediyorum, telefonu bırakman mümkün mü?” derseniz karşı taraf savunmaya geçmeyecek ve tartışma tırmanmayacaktır.

Ben diline ait diğer örnekler; “Beni üzüyorsun” yerine “Üzgün hissediyorum” demek, “Yine geç kaldın” yerine “Vaktinde gelmen benim için önemli” demek…

Sonuç itibariyle, içerisinde bulunduğumuz evreni başkalarıyla paylaşıyoruz. Bu paylaşımın en önemli unsuru da iletişim enstrümanlarıdır. Bu enstrümanları yerinde ve yapıcı kullandığımız sürece toplumsal ahenk/uyum sağlanmış olur.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir