Yazarlar

Ne çok şehir gezdim ne de şehirlerle ilgili çok bilgim vardır. Gittiğim, gördüğüm şehir sayısı sınırlıdır. Neden çok şehir gezmediğimle ilgili kendi içimde de

  Toplumsal cinsiyet kavramı  direnç gösterilen bir kavramdır.  Bazı toplumlarda olduğu gibi bizim toplumumuzda  da bu kavramdan çekinilir  ve   direnç gösterilir. Bireylerin biyolojik cinsiyetlerinden

Bugün, gün adaletiyle doğar diyor kalbim, yeryüzünün mahkemelerini ele geçirebilirsin, ancak vicdanım ve gökyüzünün mahkemeleri kıl kadar şaşmaz. Düşüncesizce istiyor olabilirim, düşünmeden, tartmadan. Elbette

  Günümüz dünyası, değişim ve belirsizliğin kol kola gezdiği bir arenaya dönüşmüş durumda. Teknolojik gelişmeler baş döndürücü bir hızla ilerlerken, küreselleşme tüm toplumsal yapıları

Sabahın köründe kalktın. Önce yaşadığın hayata bir güzel küfrettin, sonra da her zaman olduğu gibi o hayatın nimetlerinden yararlanma savaşına kendini hazırlamaya başladın. Ayılmak

Adem adında bir adam varmış. Babadan zenginmiş. Hem de ne zengin! Adem’in her şeyi varmış, sanki, cennet bahçesindeymiş. Dahası, bu koskoca cennet, yalnızca Adem’inmiş.

“Bizim dünyamız” denen bir sistemde yani tamamen hatalı bilgi koşulunda yaratıldım. Böyle bir sisteme sokulmamın sebebi, önünde sonunda şu anda yaşadığım gibi yaşamaktan yorulmak

İnsan, hayvanlardan ve bitkilerden farklı olarak ölüm bilincine sahip tek canlıdır. Hayvan içinde bulunduğu anı yaşar, geleceğe yönelik bir bakış açısı yoktur. Oysa insan

İnsan her şeyi anladığını, gördüğünü, hissettiğini sanıp, bu meseleleri paketleyip, hayatın halledilmiş işler rafına koyduktan hemen sonra anlıyor ki ne bir şey görmüş ne

Gölge”, bireyin toplumda kabul görmek ve olumlu bir imaj sergilemek amacıyla reddettiği veya bir şekliyle bilinç dışına ittiği ve genellikle olumsuz olarak algıladığı kişisel