Buğday tanelerinin yolculuğu!

İnsanoğlunun bilinen en eski, en temel ve önemli gıda maddelerinden biri olan buğday, zahmetli bir yolculuğun ardından tarladan sofraya ekmek olarak geliyor.

DİLEK AKKAYA

Hasadı yapılan buğday tanelerinin tarladan sofralara olan zahmetli yolculuğu un değirmenlerinde başlıyor. Çiftçilerin yoğun mesai harcayarak tarlalarını hazırlamasının ardından titizlikle ekilen buğday, zararlı canlılardan korunmak için ilaçlanmaya kadar birçok zorluklardan geçerek yetiştiriliyor.

Tohum tanesi olarak tarlalara ekilen buğday, meşakkatli yetişme sürecinin ardından başaklanıyor. İnsanların en eski ve temel maddesi olan buğday, zahmetli bir yolculuğun ardından una dönüşüyor. Una dönüşen buğday taneleri usta eller tarafından şekillendirilip, pişirilerek sofralarda yerini alıyor.

Yoğun hasat sezonunun ardından iş makineleri ile un fabrikalarına taşınıyor. Un fabrikasına getirilerek yıkama işlemlerinin ardından kalitesine göre ayrılan buğdaylar, daha sonra bir çok işlemden geçirilerek un haline getiriliyor. Çuvallara konulup işçilerin sırtında taşınarak kamyona yüklenen un, ekmek yapılmak üzere fırınlara götürülüyor. Fırınlarda ustalar tarafından yaklaşık 2 saat yoğurularak şekillenen hamur, fırınlarda pişirilerek ekmek olarak sofralardaki yerini alıyor.

Buğday tanelerinin üç ayrı işlem gördükten sonra un haline geldiğini söyleyen Un Değirmeni işletmecileri, “Buğday üç işlemden geçerek un haline geliyor. Önce buğdaylar ilk makineye özenle dökülüyor, ardından kabuklarından ayrılan un öğütülüyor, son olarak ise çuvalların içine boşaltılıyor. Eskiden bu makineler yoktu hepsi hayvan ve insan gücü ile el emeği ile öğütülürdü. Şimdi iş daha kolay ama kimse evinde ekmek yapmak istemiyor. Hazır un çıktığından beri bizim işler çok düştü. Bize genelde 50 yaş üzeri kişiler kendi ürettiği buğdayı öğütmek için getiriyor. Onların sayısı da giderek azalıyor” dediler.

KİMİ SAĞLIK IÇİN KİMİ UCUZLUK

Tahıllarını değirmene getiren vatandaşlardan bir kısmı sağlık için kendi ekmeğini kendi yaptığını söylerken kimi de maliyeti daha düşük olduğu için kendi ekmeğini yaptığını söylediler. Öte yandan yaşanan deprem felaketi ile kırsal bölgelere göç ettiklerini de aktaran vatandalar, “Orada hazır ekmek ya da fırından gidip alma kültürü yok. Herkes kendi ekmeğini yapıyor” dediler.

Sayıları oldukça azaldığı için artık bir kültür varlığı haline gelen un değirmenlerinde buğday tanelerinin tarladan sofralara olan zahmetli yolculuğu başlıyor. Una dönüşen buğday taneleri usta eller tarafından şekillendirilip, pişirilerek sofralarda yerini alıyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir