HABER MERKEZİ
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), toplu sözleşme sürecine ilişkin Türkiye genelinde iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.
KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Nilgün Aşkar, kamu emekçilerinin yalnızca kendi hakları için değil, tüm vatandaşların nitelikli, ücretsiz ve ulaşılabilir kamu hizmeti hakkı için mücadele ettiğini vurguladı.
Aşkar, açıklamasında uzun yıllardır uygulanan “borçlanmaya ve betonlaşmaya dayalı” ekonomik modelin hem doğaya hem de kamuya zarar verdiğini belirtti.
Kamu hizmetlerine ayrılan kaynakların giderek azaltıldığını kaydeden Aşkar, şu ifadeleri kullandı: “Eğitimden sağlığa, ulaşımdan haberleşmeye tüm kamu hizmetleri özel sektöre devredildi, paralı hale getirildi. Kamu binaları ticarethaneye, vatandaşlar müşteriye dönüştürüldü. Bunun bedelini de söndürülemeyen yangınlar, seller ve felaketlerle hepimiz ödüyoruz.”
Aşkar, kamu emekçilerinin düşük maaş, güvencesiz çalışma ve emeklilikte sefalet koşullarına mahkûm edildiğini belirterek, “Bugün sadece kendi haklarımız için değil, dar gelirliler başta olmak üzere tüm yurttaşların insanca yaşam hakkı için mücadele ediyoruz” dedi.
KESK’in öne çıkan talepleri arasında şunlar yer aldı:
Toplu görüşmelerin her yıl yapılması ve canlı yayınlanması,
Memur ve emeklilere yeniden değerleme oranında zam yapılması,
Yılda iki ikramiye,
Tüm memurlara 3600 ek gösterge,
Emeklilere insanca yaşam koşulları,
Kira desteği, ücretsiz servis ve yemek hizmeti,
Güvencesiz istihdama son verilmesi,
Kamu kurumlarında ücretsiz kreşlerin açılması,
Mülakatın kaldırılması,
Grev hakkının tanınması ve demokratik bir toplu sözleşme sistemi.
Mevcut toplu sözleşme görüşmelerinde kamu emekçilerinin beklentilerinin karşılanmadığını vurgulayan Aşkar, Çalışma Bakanı’nın “tüm tarafları memnun edecek” açıklamalarını eleştirdi: “4 milyon kamu emekçisini, 2,5 milyon emekliyi memnun edecek bir teklif ortada yok. Emeklilikte sefalet, çalışırken yoksulluk dışında bir şey yok. Maaşlarımız TÜİK’in sahte rakamlarına, hedeflenen enflasyona mahkûm ediliyor.”
Hakem Kurulu’nun bağımsız olmadığını, her defasında hükümetin kararlarını onayladığını ifade eden Aşkar, kamu emekçilerinin çözüm beklediği temel sorunların görmezden gelindiğini dile getirdi.
“Bu tablo karşısında yapılacak şey müzakere değil mücadeledir” diyen Aşkar, kamu emekçilerini ortak talepler etrafında birleşmeye çağırdı.
Türkiye’nin dört bir yanında iş bırakma eylemleriyle meydanlarda olduklarını belirten Aşkar, sözlerini şöyle tamamladı: “Üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam edeceğiz. İnsanca yaşamaya yetecek ücret, güvenceli istihdam, demokratik bir çalışma yaşamı ve halktan yana bir kamu hizmeti için omuz omuza vereceğiz.”