Hatay’ın yakın tarihine ışık tutan koleksiyon Türk Tarih Kurumuna emanet!

Koleksiyoner Fahreddin Osmanca, KahramanmaraÅŸ merkezli depremlerde yıkılan evinin enkazından yarısını kurtarabildiÄŸi, Hatay’a ait fotoÄŸraf, harita, dergi ve belge koleksiyonunu Türk Tarih Kurumuna bağışladı. Osmanca: “Hatay’ın eski haline döndürülmesinde bu belgelerin yardımcı olmasını, bir gün tekrar toprağına dönüp müzede sergilenmesini isterim. Hayalim bir gün Hatay’daki herkesin hasretini dindireceÄŸi bir müze kurulması”

AA

Hatay’ın yakın tarihi konusunda Türkiye’nin en geniÅŸ arÅŸivlerinden birine sahip Fahreddin Osmanca, depremin enkazından kurtarabildiÄŸi fotoÄŸraf, harita, dergi ve belgelerden oluÅŸan koleksiyonunu Türk Tarih Kurumuna (TTK) bağışladı.

Deprem öncesi Hatay Vakıflar Bölge Müdürlüğünde görev yapan Osmanca, kentin tarihi hakkında kitap yazmaya karar verdi. Yeterli belgeye ulaşamayınca arayışa giren ve şehre dair küçük parçaları satın almaya başlayan Osmanca, koleksiyonerliğe ilk adımını attı.

Osmanca, 10 yılda, aralarında Hatay Devlet BaÅŸkanı Tayfur Ata Sökmen’in ziyaretlerine iliÅŸkin fotoÄŸraflardan Hatay’ın ana vatana katılmadan önceki ilk haritaya, Hatayspor’un ilk maçlarına kadar 300’den fazla tarihi belge, gazete ve kartpostala sahip oldu.

6 Åžubat’ta meydana gelen KahramanmaraÅŸ merkezli depremlerde yıkılan evinin enkazından, gözü gibi baktığı koleksiyonunun ancak yarısını kurtarabilen Osmanca, tarihe ışık tutan belgelerini bir kez daha kaybetmemek ve gelecek kuÅŸaklara aktarabilmek için Türk Tarih Kurumuna bağışladı.

“DEPREMDEN KURTULDUKTAN SONRA AKLIMA Ä°LK ESERLER GELDÄ°”

Osmanca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hatay’a dair bir arÅŸivin olmayışının kendisini koleksiyonerliÄŸe yönlendirdiÄŸini söyledi.

AraÅŸtırma yaptığı sürede çok fazla belgeye ulaÅŸtığını ifade eden Osmanca, “Önce Ä°skenderun’la baÅŸladım, sonra Antakya derken, Hatay hakkında neye ihtiyacım varsa onu aradım. Bir aldım, iki aldım derken kendimi evin içine bile sığamayacak zenginliÄŸin içinde buldum.” dedi.

Bir merakla çıktığı bu yolculuğun şehrin arşiv ihtiyacını giderebilecek noktaya ulaştığını dile getiren Osmanca, evini müzeye dönüştürdüğünü, koleksiyonunu korumak için özel mobilya yaptırdığını aktardı.

“3 YAÅžINDAKÄ° KIZIMI PERDEYLE KENDÄ°ME BAÄžLAYARAK 3. KATTAN ATLADIM”

Osmanca, 6 Åžubat’taki ilk depremden eÅŸi ve kızıyla son anda kurtulduÄŸunu belirterek, yaÅŸadıklarını şöyle anlattı: “3 yaşındaki kızımı perdeyle kendime baÄŸladım ve 3. kattaki evimizin balkonundan atladım, böyle kurtulduk. Kendime geldikten sonra aklıma ilk koleksiyonum geldi. ‘Evlerinizden önemli ÅŸeyleri alabilirsiniz’ denildiÄŸinde döndüm. Yıkılan evimde arÅŸivimin bir kısmını sakladığım masa özel olduÄŸu için içindekilere bir ÅŸey olmamıştı. Kurtarabildiklerimi kurtardım ama yarısına yakını enkaz altında kaldı.”

“KENT TARÄ°HÇİSÄ° OLARAK BENÄ°M İÇİN GERÇEK BÄ°R ONUR”

Koleksiyonunu kaybetmemek için Türk Tarih Kurumuna bağışladığını vurgulayan Osmanca, ÅŸunları kaydetti: “Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Hatay benim ÅŸahsi meselemdir’ dediÄŸi gibi ben de ÅŸahsi meselem gördüğüm ÅŸehrim için üzerime düşeni yapmaya çalışıyorum. Hatay’ın eski haline döndürülmesinde bu belgelerin yardımcı olmasını, bir gün tekrar toprağına dönüp müzede sergilenmesini isterim. Hayalim bir gün Hatay’daki herkesin hasretini dindireceÄŸi bir müzenin kurulması. Türk Tarih Kurumu arÅŸivlerinde eserleri bulunan Mustafa Kemal Atatürk, Enver PaÅŸa, Yusuf Akçura, Kazım Orbay, Safiye Ali ve Tevfik BıyıklıoÄŸlu gibi saygın isimlerin yanı sıra kendi ismimin ve koleksiyonumun da yer alacak olması kent tarihçisi olarak benim için gerçek bir onur.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir