Kokuların İnsan Üzerindeki Psikoloji Etkileri!

 

HABER MERKEZİ

Koku alma duyunuza biraz daha derinden baktığınızda, orada sadece güzel veya hoş olmayan kokuları değil hatıralarınızı da bulduğunuzu göreceksiniz. Koku alma duyusu, hafızamızla diğer duyularımızdan çok daha fazla bağlantılı. Basit bir örnek, çok sevdiğiniz babaannenizin evine girdiğiniz anlarda, hafızanız bahçe girişindeki yasemin kokusunu kaydeder. Yasemin kokladığınızda içinizde mutluluk ve sevinç duygularının kıpırdamasının nedeni tam olarak budur. Hafızanızda yasemin en güzel anılarınızın kokusudur. Siz farkında bile olmayabilirsiniz.

Koku alma duygumuz hafızamızla ilgilidir ve bir yanıyla da tüm duygularımıza seslenir. Kokuların insan üzerindeki psikolojik etkileri yıllarca çok yönlü araştırmalarla irdelenmiş ve parfüm endüstrisi de bu araştırmalardan bolca yararlanmıştır. Çeşitli duyguları sembolize eden koku aralıkları, parfümlerin formüllerinde ve piramitlerinde yer almaya başlamıştır. Arzular, dinginlik, huzur, neşe, enerji, güç, canlılık, gevşeme. Her kokunun ruh haline bir etkisi vardır ve bu yönden bakıldığında parfüm bir kişisel bakım malzemesinin ötesidir.

Koku alma duyusu nasıl çalışır?

Koku ve duygu ilişkisi romantik bir tanımlama değildir, kesinlikle bilimsel bir tabana oturur. Koku alma reseptörlerimiz, duyguların merkezi olduğu düşünülen, beynin en eski ve ilkel kısmı olan limbik sisteme doğrudan bağlıdır. Koku duyumları, ancak beynimizin en derin kısımları uyarıldıktan sonra ‘bilişsel’ tanımanın gerçekleştiği kortekse iletilir. Bu nedenle, belirli bir kokuyu örneğin “vanilya” olarak doğru bir şekilde adlandırdığımızda, koku çoktan limbik sistemi harekete geçirmiş ve daha derinlere yerleşmiş duygusal tepkileri tetiklemiştir. Belki evinizde yaptığınız vanilyalı bir keki, vanilyalı bir dondurmanın lezzetini ya da sizi mutlu eden bir seyahat sırasında arabada olan vanilyalı araç kokusunu…

Kokuların ruh halimize etkileri

Hoş kokuların insanın ruh halini değiştirdiği ve iyilik duygusunu desteklediği kanıtlanmış bir gerçektir. Bilimsel gerçekliği bir kenara bırakıp kendinizi ve kokularla ilişkinizi düşünün. Bir bebeğin kokusu dünyada hangi insana iyi hissettirmez? Yağmurdan sonra topraktan çıkan tazelik kokusu sizce de insana huzur ve tazelik vermiyor mu? Bilimsel çalışmalar konuyu bir adım ileri götürüyor ve şunu da kanıtlıyor: Kokuların sadece isimleri bile insanlarda bir iyilik hali uyandırmaya yetiyor. Güzel bir kokudan söz etmenin bile insan duyguları üzerinde olumlu bir etkisi var.

Kokunun algıya etkisi

Güzel kokuların olumlu duygularımızı uyandırıyor olması, insanlar yönelik algılarımızda da rol oynuyor. Bir insanın çok güzel olmasa da sizi cezbeden bir kokuya sahip olması, ona karşı olumlu duygular hissetmenizi sağlıyor. Güzellik bakanın gözündedir derler ya, belki de güzellik aynı zamanda bakanın burnundadır.

Koku duygusunun algılar üzerindeki etkisi sadece insana yönelik değil. Şampuanlarla ilgili bir tüketici testinin sonuçlarına göre; katılımcıların bir başlangıç testinde genel performans açısından son sırada yer aldığı bir şampuan, kokusu değiştirildikten sonra ikinci bir testte birinci sırada yer aldı. İkinci testte katılımcılar, şampuanın daha kolay durulandığını, daha iyi köpürdüğünü ve saçı daha parlak bıraktığını söylediler. Oysa şampuanda değişen tek şey parfüm olmuş. Güzel kokan bir ürün bir anda sıralamadaki yerini yukarı taşımış.

Koku tercihlerimiz nasıl belirleniyor?

Koku tercihleri, genellikle belirli anılar ve çağrışımlarla ilgili oldukça kişisel bir konudur. Bazı kokular çok evrenseldir. Biraz önce verdiğimiz örnekte olduğu gibi, bir bebeğin, yağmurun, yağmur sonrası toprağın, bir deniz kıyısının, taze kesilmiş çimlerin ya da taze organik çileklerin kokusunu hemen hemen bütün insanlar severler. Bazı koku tercihleri ise insanların yaşadıkları kötü olaylarla ve deneyimle ilişkilidir. Genellikle bildiğimiz kokuları daha çok severiz. Fakat hemen herkesin sevdiği kokuları bile bazen hatıralarımızla ilişkilendirir ve o kokularla karşılaştığımızda memnuniyetsizlik duyabiliriz. Çok sıkıldığınız ve gerildiğiniz bir sınavda, önünüzde oturan kişinin kullandığı gül yoğunluklu parfüm, sizi gül kokusuna karşı tepkili hale getirebilir.

Koku alma duyumuz sandığımızdan daha yoğun kullandığımız bir duyu. Kokuların psikolojimiz üzerinde o kadar derin bir etkisi var ki, koku alma duyusunun ortadan kalkması insanı fiziksel olarak da sarsıyor. Koku kaybı hem Parkinson hastalığında hem de Alzheimer’da meydana geliyor. Araştırmalar, azalan koku alma duyusunun, motor beceri sorunları gelişmeden birkaç yıl önce meydana gelen, her iki koşulun başlangıcının erken bir işareti olabileceğini ortaya koyuyor.

Kokunun insan üzerindeki psikolojik etkisi, algılarımız ve duygularımızla başlayan ve davranışlarımıza kadar yansıyan güçlü bir etki. Kendinizi iyi hissettiğiniz bir koku kullandığınızda ruh haliniz olumluya dönüyor ve bu olumlu hal, davranışlarınızı da yumuşatıyor. Lavanta örneği çok sık verilen bir örnektir: Yüzyıllardır küçük keselerde sandıklara veya yastık altlarına konan, yorganların arasına yerleştirilen lavanta tohumları insanlara dinginlik, huzur ve rahatlama duyguları getirir. Bazı kokular insanda afrodizyak etkisi yapar, kimisi bir enerji hissettirir. Kokular, duygularla değişir ve duygularımız da kokularla.

Yasemin: Endişeyi yatıştırır afrodizyak etkisi vardır ve canlandırır.

Lavanta: Duyguları dengeler, endişe ve panik duygularının azaltır.

Greyfurt: Kafa karışıklığı, hayal kırıklığı ve olumsuz düşünceleri azaltmada yardımcıdır.

Limon: Zihni yatıştırır ve tazeler.

Portakal: Enerjiyi harekete geçirir gerilim ve strese karşı azaltmada etkilidir.

Nane: Öfke yorgunluk ve depresyon azaltma durumlarında uyarıcıdır.

Gül: Neşe verir.

Sandal ağacı: Dinginlik verir olumsuz duygulara karşı rahatlatır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir