HABER MERKEZİ
Hatay mutfağının eşsiz lezzetlerinden tescilli ‘Antakya tuzlu yoğurdu’, kazanlarda fokurdamaya başladı. El yapımı tuzlu yoğurtla dolu kavanozlar, soğuk kış aylarında tüketilmek üzere kilerlerdeki yerlerini aldı.
Tarihi uzun yıllara ve geleneksel birikime uzanan Antakya tuzlu yoğurdunun, kendisinin tek başına tüketilmesinin yanı sıra yöreye ait birçok yemekte ve kahvaltı sofralarında yerini alıyor.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), gastronomi alanında ‘Yaratıcı Şehirler Ağı’na layık görülen Hatay’a özgü Antakya tuzlu yoğurdu, daha çok yöresel yemeklerde kullanılıyor.
İnek veya keçi sütünü mayalayan hamarat Hataylı ev hanımları, sabahın erken saatlerinde mayaladıkları yoğurdu, bakır kazanlara dökerek işe koyuluyorlar. Odun ateşinde pişmeye bırakılan yoğurt istedikleri kıvama geldiğinde tuzlandığını söyleyen hanımlar, dibi tutmaması için ise başından bir saniye bile ayrılmadıklarını vurguluyorlar. Son olarak Tuzlu yoğurt kıvama geldiğinde kavanozlara doldurulup ilerleyen günlerde tüketmek için kilerde saklandıklarını da sözlerine eklediler.
Anlatması kolay yapması zor diyerek sözlerine devam eden Hatay’ın hamarat Kadınları, “Bizler senelerdir evimizin ihtilacı olan tuzlu yoğurdumuzu kendimiz üretiyoruz. Kimileri yoğurdu inek sütünden yapıyor. Kimi ise keçi sütü. Ancak Keçi sütünden tuzlu yoğurt yapmak daha az meşakkatli ve keçi sütünden yapılan tuzlu yoğurt daha lezzetli oluyor. İnek sütü ise büyük emek istiyor. Elbette anlatması çok kolay bir iki dakikada anlatıyorsun sanki tuzlu yoğurt hazır gibi oluyor ama biz günlerimizi veriyoruz. Mayalama aşaması ardından yoğurdu kaynatma ve kıvam alma aşaması çok meşakkatli. Özelikle kaynatmayı bilmek çok önemli eğer bir saniye bile kazanın başından ayrılırsanız kazanın dibi tutar ve kilolarca ürün heder olur. Her iş gibi bunun da önemli püf noktaları ve zorlukları var. Mesela 50 kg süt aldıysak 25 kg yoğurt çıkıyor yarı yarıya veriyor. Tuzlu yoğurdumuz bittiği zaman komşularla toplanıp bahçelerimizde pişiriyor pişirdiğimiz tuzlu yoğurtların birasını birazını bırakıyor kalanını ise raflara dolduruyoruz. Çünkü kışın hava soğuk oluyor ve yapımı biraz daha zorlaşıyor. İyice muhafaza edildikten sonra hiçbir problem yok Allah’ın izniyle hiçbir şey olmuyor kışın da rahatça tüketiyoruz. Bazen satıyoruz da isteyen olursa kendimize ekonomik kazanç sağlamış oluyoruz böylece. Biz küçüklüğümüzden öğrendik tuzlu yoğurt yapımızı annelerimiz sürekli yaparlardı bizlerde onları izledik. Öğrendiğimiz yöntemleri bugünlerde yaparken uyguluyoruz bizim için yapımı oldukça kolay oluyor böylece. Hatta keyif alarak yapıyoruz çünkü tuzlu yoğurt bizim geleneksel lezzetlerimizden bir tanesi hem de unutturmamak adına. Görünüş olarak süzme peynire benzetebilirsiniz fakat tatlarının birbirleriyle alakası yok. Ekşimsi ve yoğun bit tadı vardır. Antakya’da her şeyin içine katık edilir ve sabah kahvaltıların da zeytinyağı ve pul biberle karıştırarak sunarız” dediler.