HABER MERKEZÄ°
Asıl adı Belgin Sarılmışer olan ünlü ÅŸarkıcı, 16 Temmuz 1959’da Mersin’de dünyaya geldi. Henüz 6 yaşındayken, annesi Sebahat Çakır ile babasının boÅŸanması sonucu, 1966’da annesiyle Ankara’ya yerleÅŸti. Ä°lk öğretimini Yenimahalle Yunus Emre Ä°lkokulunda tamamlayan Bergen, okulda mandolin çalarak, ÅŸarkı söylüyordu. Bergen’in müziÄŸe yeteneÄŸini fark eden öğretmenleri, mezun olduktan sonra ünlü ismi konservatuvar okumaya teÅŸvik etti. Ankara Devlet Konservatuvarının sınavlarına girerek, piyano bölümünü birincilikle kazanan sanatçı, ilk iki yıl piyano ve viyolonsel eÄŸitimi aldı. Sanatçı, maddi imkansızlıklar sonucu okula devam edemedi, yaşını büyüterek bir süre PTT’de çalıştı. Resmi kayıtlara ve mezar taşına doÄŸum tarihi 1958 olarak geçen Bergen, 1977’de eÄŸlenmek için gittiÄŸi gece kulübünde arkadaÅŸlarının ısrarıyla sahneye çıkarak “Batsın Bu Dünya”yı seslendirdi ve kulübün sahibi Ä°lhan Feyman’dan teklif alarak, sahnelere adım attı.
1982’DE “ŞİKÂYETÄ°M VAR” ALBÃœMÃœNÃœ MÃœZÄ°KSEVERLERLE BULUÅžTU.
Sahne adını, Norveç’in “Bergen” ÅŸehrinden etkilendiÄŸi için Bergen olarak belirleyen sanatçı, bir süre Grup Lokomotif orkestrasıyla sahne aldı. Ãœnlü isim, dayısının oÄŸlu Göksel Çakır ile 1977’de Mersin’de evlendi ancak 4 yıl evli kaldığı ilk eÅŸinden 1981’de ayrıldı. YeteneÄŸiyle yavaÅŸ yavaÅŸ adını duyuran ve sahnelerin aranan ismi haline gelen Bergen, çalışmak üzere Ankara’dan Adana’ya gitti. Sanatçı, Adana’da tanıştığı Halis Serbes’le bir yıl sonra nikah kıydı fakat nikahın sahte, Serbes’in de evli ve üç çocuklu olduÄŸunu öğrendi. Serbes’in birçok kez ÅŸiddet uygulaması ve aralarında yaÅŸanan problemler dolayısıyla Adana’dan Ankara’ya dönen Bergen, yeniden gece kulüplerinde sahne aldı. Bergen, 1979’da Ankara BaÅŸkent Gazinosu’nda Bülent Ersoy, Ä°brahim Tatlıses ve Müjde Ar’ın bulunduÄŸu kadroda uvertür sanatçı olarak sahne çıkmaya baÅŸladı, 1982’de ise Atlas Plak imzalı “Åžikâyetim Var” kasetini müzikseverlerle buluÅŸturdu. Halil Serbes’in kendisine uyguladığı ÅŸiddete raÄŸmen âşık olduÄŸunu söyleyerek, 9 Ocak 1982’de resmi nikahla evlenen Bergen, aynı yıl 31 Ekim’de Ä°zmir’de çalışırken eÅŸinin azmettirmesi sonucu kezzap saldırısına uÄŸradı. Sanatçı, saldırıda tek gözünü kaybetti, vücudunun büyük bir kısmı da yandı.
“ACILARIN KADINI” ALBÃœMÃœYLE BÃœYÃœK BÄ°R ÃœNE KAVUÅžTU
Olayın gazetelerde yayımlanması ve kamuoyunun dikkatini çekmesi üzerine estetik doktoru Onur Erol, sanatçıyı Ankara’ya getirerek, ücretsiz tedavi etti. Tedavinin ardından besteci Cengiz ÖzÅŸeker’in ikna etmesi sonucu, sahnelere geri dönen sanatçı, 1985’e kadar ÖzÅŸeker’in sahibi olduÄŸu mekânda dinleyicileriyle bir araya geldi. Sanatçı, 1984’te ÖzÅŸeker ile Ä°zmir’de stüdyoya girerek, kısıtlı bir bütçeyle 12 ÅŸarkılılık “KardeÅŸiz Kader” adlı albümü hazırladı. YaÅŸar Plakçılık’ın sahibi YaÅŸar Kekeva tarafından Ä°stanbul’a davet edilen sanatçı 29 Mart 1985’te ilk kez Ä°stanbullu müzikseverlerle buluÅŸtu. Ãœnlü ÅŸarkıcı, 1985’te Burhan Bayar’ın müzik yönetmenliÄŸinde “Ä°nsan Severse” adlı long play albümünü hazırladı, 1986’nın sonlarında yaptığı “Acıların Kadını” albümüyle ise büyük ün kazandı. Albümde yer alan Ä°brahim Tatlıses’in de daha önce yorumladığı “Dertli Dertli” ve “Gülümse Biraz” adlı ÅŸarkılarla “Benim İçin Ãœzülme”, “Sen Affetsen Ben Affetmem”, “Eller Aldı” ve “Kul Duası” baÅŸta olmak üzere albümün tüm ÅŸarkıları çok sevildi. O dönem Sezen Aksu’nun “Git” albümünün 500 bin adet kaset kopyası satılırken, “Acıların Kadınının satılan kaset kopya sayısı 700 bine ulaÅŸtı. Albümün gördüğü ilgi üzerine, plak ÅŸirketi, sanatçıya 1987’de “1986 Yılı Albümü En Çok Satan Arabesk Kadın Sanatçı” unvanıyla Altın Plak ve Altın Kaset ödülü verdi. Bergen, Ãœlkü Erakalın’ın senaryosunu kaleme aldığı ve yönetmenliÄŸini üstlendiÄŸi “Acıların Kadını” filmiyle 1987’de ilk kez kamera karşısına geçti. Filmde Bergen’e Yalçın Gülhan, Asuman Arsan, Meral Niron, Bora ErdoÄŸan ve Åžahin Çelik’ten oluÅŸan oyuncu kadrosu eÅŸlik etti. Büyük bir hayran kitlesi bulunan Bergen, hayatında ilk ve son kez 16 Ocak 1987’de TRT’de gazeteci ve yazar Ergun Balcı’nın sunduÄŸu “Musiki Maceramız” adlı programa konuk oldu. Aynı yıl 10 ÅŸarkıcıdan toplam 13 ÅŸarkının yer aldığı “Süper Karışık” adlı albümünde “Mecburum” ve “Böyle Kadere Darılmaz mıyım” ÅŸarkılarını yorumlayan ÅŸarkıcı, konser için gittiÄŸi Adana’da, sahneye çıkarken, gazinonun fotoÄŸrafçısı tarafından bıçaklandı.
BERGEN’Ä°N ÖLÃœMÃœ
Bir dönem sahneyi bırakan sanatçı, Selami Åžahin, Özer Åženay ve Cengiz Tekin’in yönetmenliklerinde sırasıyla “Onu da Yak Tanrım”, “Sevgimin Bedeli” ve “Ä°stemiyorum” albümlerini çıkardı. Cezaevinden 1988’de çıkan Serbes ile yeniden barışan müzik ve sinema hayatını geride bırakan Bergen, 1989 nisan ayında kocasından boÅŸandı. Aynı yılın haziran ayında sahneye dönen sanatçı, 1989’da vefatından önce son albümü “Yıllar Affetmez”i müzikseverlerin beÄŸenisine sundu. YoÄŸun bir ilgiyle karşılanan albümün tanıtım turnelerine baÅŸlayan sanatçı 14 AÄŸustos 1989’u 15 AÄŸustos’a baÄŸlayan gece Adana Pozantı’da boÅŸandığı eÅŸi Serbes tarafından kurÅŸunlanarak öldürüldü. Sanatçının cenazesi memleketi Mersin’de Åžehir Mezarlığı´na defnedildi. Yurt içinde ve dışında konserler veren sanatçı, kısa ömrüne 5 longplay, 11 kaset, 129 ÅŸarkı ve bir film sığdırmayı baÅŸardı. Farklı ve güçlü sesiyle arabesk dünyasında iz bırakan Bergen’in vefatının ardından, 1990’da “Giden GençliÄŸim” albümü yayınlandı ve albüm ilk çıktığı gün tükendi. Pek çok arabesk ve nostalji konseptli albümlerin yanı sıra Bergen’in ÅŸarkıları Ceylan Ertem, Ebru YaÅŸar, Emrah, Funda Arar, Muazzez Ersoy ve Işın Karaca tarafından da yorumlandı.
