Kara gecenin üzerinden 2 Sene yani 730 gün geçti… Ama acılar aynı… Saat ve tarih 06.02.2023, 04:17’de bizim için durdu… Büyük bir uğultu, ardından
Yazar: Dilek Akkaya
Ölüye de yaşayana da saygımız kalmadı!
Hepimiz geçtiğimiz günlerde yaşanan yangın felaketini duyduk ve derin bir acı yaşadık öyle değil mi? Ama ne acıdır ki; bir, iki gün konuşuyor, acılarına
Kimse kimseden üstün değil…
“Erkeğin kadına, kadının erkeğe üstünlüğü yoktur. Bir mesleğin, diğer bir mesleğe üstünlüğü yoktur. Bir mezhebin, bir diğerine üstünlüğü yoktur. Siyahın beyaza, beyazın siyaha üstünlüğü
Aşkı ve sevgiyi hoyratça tükettik!
“Baharı yaz uğruna tükettik, Aşkı naz uğruna. Ve papatyaları seviyor sevmiyor uğruna. Derken ömrü tükettik bir hiç uğruna” Dizeleri vardır, kimin olduğunu çok net
Bir, iki konuşur üçüncü gün unuturuz!
Son günlerde her gün bir başka kadın cinayeti ve toplumsal şiddet haberine tanık oluyoruz. Peki tanık olmak dışında ne yapıyoruz? UNUTUYORUZ… Bir iki gün
Ülkem yangın yeri!
Güzelim ülkeme ne oluyor anlamış değilim. Ne cinayeti bitiyor ne depremi ne sorunu… Üç tarafı denizlerle kaplı cennet gibi yerde biz güzellikleri konuşmak yerine
Bu çağda kadın olmaktan korkuyorum!
Siz ‘HASTASINIZ’ diye daha kaç kadın ölecek? Kaç can daha yanacak? Kaç annenin yüreği yangın yerine dönecek? Yaşamak istiyoruz. Kadın olarak, çocuk olarak güvende
Ruhsuz tükenmiş bir gençlik…
Uzun bir süredir yazı yazmadığımı fark ettim. Aslında farkındaydım da yazacak umutlu güzel bir konu olmasını bekliyordum. Hoş bu dönemde güzel, umutlu haberler var
Yabancılaşıyorum…
Şehrime, Mahalleme, sokağıma, memleketlime… Hatay’ın köklü bir tarihi vardır. Bu tarih içerisinde çok sayıda medeniyet görmüş, işgal edilmiş, yıkılmış ama Anka kuşu gibi yeniden
Tükenen sabrımız ile 2026 senesini bekliyoruz!
Antakya’nın ruhu var. Antakya sadece yıkıldı, yok olmadı. Depremin en şiddetli vurduğu yerlerden biri güzeller güzeli Antakya’m… Evet; Antakya’nın binaları yıkıldı, yolları yarıldı, ağaçları