İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana 194 savaş yaşanmış. 26 yaşındayım bu iç karışıklık ve savaşların sanırım 6-7 tanesini hatırlıyorum. Bir insan ömründe bunca savaşı ve derdi kaç defa yaşar bilmiyorum ama bir ortalaması olsa gerek. Sanırım bizim nesil bu ortamaları ve istatistikleri her geçen gün yıkıp geçiyor.
Irak, Rusya-Ukrayna, Suriye, Gazze, Pakistan-Hindistan karışıklığı derken en son İsrail-İran’ın da karıştığını gördüm. Bütün bu savaşların yanına elbette büyük yangınlar, doğal afetler, deprem, ülke içinde siyasal ayaklanmalar, vahşice herkesin önünde işlenen cinayetler, kan donduran istismarlar ve pandemi gibi daha çok fazla sorunu da görmüş bulundum. Ortalama bir insan ömrünü 80 yıldan baz alırsak daha yaşanacak 54 senem var. Umarım uzaylıların Dünyaya gelişi de benim 54 senem içerisinde yaşanmaz. Hoş bunca strese ve olumsuzluğa rağmen ölmez sağ kalırsam.
Kendimden yola çıkarak biliyorum ki gençler artık yorgun. Artık yaşanan hiçbir olumsuzluk karşısında tepki veremiyor. Çünkü o kadar çok fazla şey gördük ve yaşadık ki sanırım duygumuzu kaybettik. Sıradan ve normal geliyor. İki devletin savaştığını öğrendiğimizde “Bir siz eksiktiniz” dedikten sonra haberin devamına bakmak içimizden gelmiyor. Veyahut sabah ilk işim artık haber sitlerine girmek olmuyor. Çünkü bir oyunda buga girmiş gibi hissediyorum. Yeni bir şey yok bir önceki günün aynı olayı, sadece isimler değişmiş.
Belki bu söylemlerimden dolayı bana kızanlar olacak ama yaşamımızın ilk çeyreğinde 80 yıl içerinde “ya denk geldin ya denk gelemdik” olayları yaşayınca bu psikolojiye giriyoruz. Sabrımızı ve duygularımızı kaybediyoruz.
Elbette yaşanan olaylara üzülüyoruz ve keşke olmasa diyoruz. Sonuçta bir sürü masum can hayatından oluyor. Kiminin yaşam standartları değişiyor. Doğmamış bebekler ve çocuklar hiçbir günahları yokken katlediliyor. Kim ister ki bu vahşet ortamını. Kimse istemez bizde istemiyoruz. Ama tükenmişlik hissediyoruz. Yolun sonunu kestiremiyoruz. Ne olacaksa olsun ve bitsin diyoruz. Bunlar yaşanan olayları onayladığımızdan değil, kısa sürede çok fazla şey yaşamımızdan kaynaklı oluyor. Bize kızmayın o yüzden…