Acılar bir kenara, soru sorma zamanı!!!

Türkiye, 6 Şubat’ta deprem gerçeğiyle bir kez daha yüzleşti. Bu defa en ağır bilanço ile. İlk deprem saat 04:17’de Kahramanmaraş’ı vurdu. Merkez üssü Pazarcık ilçesi olarak belirlenen sarsıntının büyüklüğünün 7,7, odak derinliğinin ise 8,6 kilometre olduğu açıklandı. Ancak biz o gece Pazarcık ilçesinden daha çok yara alarak 8. defa yıkıldık.
Evet. Hatay Tarihinde 7 yıkıcı deprem geçirmiş ve yeniden ayağa kalkmıştı. Anka Kuşu misali…
*
Acı büyük ancak sorulacak çok soru var?
Hatay deprem bölgesi ve tarihinde kayıtlara geçen yedi deprem yaşamış neden bunlardan bir ders almadık? Neden evlerimiz bize mezar oldu? Hataya neden tır dolusu kefen geldi? Depremin öncesi için çok sorulacak hesap ve soru var ama hiç bir soru ölen masum vatandaşları geri getirmez.
*
Birazda deprem sonrası sorulara gelelim. Neden ilk üç gün çıkan çığlıklara ses olunmadı. Kendi kulaklarımla duyduğum “Yardım edin, buradayım yaşıyorum” çığlıkları neden yanıtsız kaldı. En sevdiklerimi kaybettim bu depremde ve daha niceleri en sevdiklerini kaybetti. bunun sorumluları kimdi? Şuanda o sorumlular yargılanıyormu? En yakın arkadışım depremden 2 ay sonra kimsesizler mezarlığında bulundu. Annesigece gündüz apartman başında nöbet tutmuştu. Bu kadının hakkını kim ödeyecek. yaşadığı acıya hangi ceza karşılık verecek.
*
Yardım konularına gelirsek. yurt içinden yurt dışından milyonlarca insan yardım eli uzattı. kimi üzerinden çıkardığı montu gönderdi… Böyle büyük bir ülkeyiz biz. Çünkü biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öğrencileriyiz. Fakat kemikleri sızlıyor Atamın. Çünkü çok sayıda öğrencisi vicdan konusunda sınıfta kaldı. Hatay’ın valilik kayıtlarına göre toplam 593 mahale muhtarı ve bu muhtarların yanı sıra 15 belediye başkanı bulunmakta. Bunlardan kaçı görevini yerine getirdi? Görevini fazlasıyla yapan kişiler var ben onların önünde saygı ile eğiliyorum ve sözüm asla onlara değil.
Kimin vicdanı tam rahatsa ona sözüm yoktur.
Muhtarlık nedir bilir misiniz? Muhtarlık sadece o koltuğa oturmak değildir. Muhtar; “Köyde veya mahallede yapılması gereken işleri imece usulü ile gerçekleştirir. Aynı zamanda muhtar, genel yönetimin temsilcisi sıfatıyla da yasaları ve hükûmet emirlerini halka duyurur, köy içinde dirlik ve düzeni sağlar. Genel yönetimle ilgili işlerin köyde uygulanmasına yardımcı olur”
Ben deprem gününden şu ana kadar görevini hakkıyla yerine getirmemiş kişiler tanıyorum. Ve onlar adına üzülüyorum.
bu günler içerisinde nelerle karşılaştım biliyor musunuz? Stok derdine düşmüş insanlar. İşine gelene yardımda bulunan insanlar. Gelmeyene güle güle diyebilen insanlar. Hepsini kendi vicdanlarına terk ediyorum ve herkesin layık olduğu yerde olmasını umut ediyorum.
Atatürk’ün iki tane çok sevdiğim sözü var ilki; “Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden, içerdeki cephenin suskunluğudur”, ikincisi ise; “Milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur” demiş. Anlayana…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir