Çağımızın sorunu; SOSYAL FOBİ

Sosyal fobi, günümüzde özelikle gençlerimizde meydana gelen bir durumdur. Peki nedir bu Sosyal Fobi? Diğer insanlarla etkileşim içeren toplumsal durumlarda ortaya çıkan bir tür kaygı bozukluğudur. Bu durum diğer insanlar tarafından olumsuz değerlendirilme ve küçük düşme korkusundan kaynaklanmaktadır.

En basitinden etrafınıza bakın sohbet eden gençler ve çocuklar görmek mümkün değil. Sanki bir kelime edince diğer insanlar üzerlerine atlayacak gibi davranıyorlar. İletişim kanalı olarak teknolojik aletleri tercih ediyorlar. Çünkü o alanda kendilerini güvende hissediyorlar.

Bu duruma bir diğer adıyla “Sosyal anksiyete bozukluğu” da demek mümkün. Çok sayıda uzaman farklı terimlerle bu durumu özetlemekte. Son zamanlarda toplumda yaygın olarak görülen bu sorun kişinin yaşamını olumsuz yönde etkilemekte.

Sosyal fobinin topluluk karşısında konuşmak, mevki olarak yüksek birisiyle buluşmak gibi bazı özel durumlarda görülen hafif tipi olduğu gibi hemen her sosyal etkileşimde kendisini gösteren daha ağır formları da bulunur. Sosyal fobisi olan bireylerden bazıları için market alışverişi, birisine yol tarifi sormak, güvenliğe selam vermek gibi günlük hayatın içindeki etkileşimlerde bile yoğun kaygı durumu yaşanabilir.

Uzmanların söylediğine göre sosyal anksiyete bozukluğu genellikle 13 yaş civarında ortaya çıkar. Bu tarz kişiler; Kalabalık bir ortamda başkalarına tanıtılmak, Kalabalık içerisinde kendilerinden bahsedilmesi ya da eleştirilmek, İnsanların ilgi odağı olmak, Bir şeyler yaparken veya yemek yerken izlenmek, Resmi bir ortamda bir şeyler söylemek durumunda kalmak, Mevki sahibi biriyle buluşmak, İnsanlarla göz teması kurmak, Kalabalık önünde konuşmak, sunum yapmak ya da seminer vermek, Kalabalık bir ortama sonradan dahil olmak, Toplum içinde telefon görüşmesi yapmak, Toplum içinde yemek yemekten kaçınan kişilerdir.

***

Şimdi durun ve gözünüzün önünden çevrenizi bir geçirin. Hemen hemen her çocukta ve hatta yetişkinde bu problemler mevcut. Öyle değil mi? Herkesin elinde bir telefon ve konuşacağını söyleyeceğini o küçük kutu üzerinden yapıyor. Oysa ki konuşarak kendini ifa etmenin ne kadar doğru ve güzel bir yöntem olduğunu bilmiyor. İşte tam bu noktada çocuklara okullarda eğitimler verilmeli. Çünkü telefonlar artık insanların iletişim kurma yeteneğini bitirmiş durumda. Sosyallik adı altında iyice a-sosyal varlıklar olup gidiyoruz ama kimse bunu görmüyor.

***

Örneğin 15-18 yaş arasında gençlere sorun sizin için sosyallik nedir diye; verilecek cevaplar yeni yerler keşfetmek ya da arkadaş ortamında hoş sohbetler kurmak değildir. Telefon kanalları üzerinden a, b uygulamasını aktif kullanmak olarak gösterilir.

Kısacası iki kelimeyi bir araya getiremeyen ve telefonların kölesi olmuş nesiller yetiştiriyoruz, bunun sorumlusu da bizzat bizleriz….

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir