Suriyelilere evler verilecek…
Samandağ sahilleri İsraillilere verildi…
Suriye’de ki yabancı selefiler Hatay’a yerleştirilecek…
Şu veya bu ilçe değil Hatay’ın tamamı sınır ilidir.
Sahip olduğu tarih, coğrafya, turizm tamam ama Türkiye’nin MİLLİ GÜVENLİK açısından bakıldığında geriye saydığınız hiçbir şeyin artık önemi kalmıyor.
Milli Güvenlik elbette her ülke için önemlidir ama petrol ve doğal gaz başta olmak üzere birçok yeraltı enerji zenginliklerine sahip Ortadoğu coğrafyasına açılan kapı iseniz MİLLİ GÜVENLİK sizin için daha da önemli oluyor.
Türkiye’nin Ortadoğu’ya açılan kapısı olmakla yetinmeyen Hatay aynı zamanda dünya üretim ve tüketim üsleri arasında geçiş noktasıdır. Ortadoğu’ya yatırım yapmak isteyenler için güvenli bir bölgedir. Yenilenebilir Enerji (rüzgâr ve güneş enerjisi) potansiyeli, ayrıca Türkiye’nin 2. büyük rüzgâr enerjisi potansiyeline sahip ilidir.
Hatay!
Peki, sadece bu mudur Hatay?
Hayır elbette.
Hatay hem Hristiyanlar hem de Yahudiler tarafından kutsal kabul edilen birçok yerleşim birimini bünyesinde barındırıyor.
Biz değerini çok iyi kavrayamamış olsak ta dünyanın ilk mağara kilisesi ve Hıristiyanların en önemli ibadet yerlerinden olan St. Pierre Kilisesi Antakya’da bulunuyor. Bu kutsal yer Vatikan’dan sonra Hıristiyanların ikinci hac yeri unvanına da sahiptir.
Mesela tarihi 600 yıl öncesine dayanan el yazması Tevrat’ın bulunduğu Antakya Musevi Havrası ’da Antakya’dadır.
Bir örnek daha;
İsrail oÄŸullarına vadedilmiÅŸ topraklar arasında da Hatay var. Tevrat’ta, bu toprakların sınırları Fırat Nehri’nden Nil Nehri’ne kadar uzandığı belirtilir ki, Hatay’ın bu alanın sınırlarında olduÄŸu çok iyi biliniyor.
Ve birçok şey daha.
İşte bu özelliklere sahip olan Hatay tarihi boyunca İsrail’in,
Suriye’nin ve batılı ülkelerin göz koyduğu bir il.
*
Bu nedenle MGK ve Bakanlar Kurulu Hatay ile ilgili 1980 yılından başlayarak bugüne kadar tazelenen kararlar alıyor ve özellikle Suriyelilere mülk satışını Hatay’da yasaklıyor.
Bugünde yasaktır ve satılamaz!
Hatta Bakanlar Kurulu 27 Ekim 2008 tarihli kararıyla Suriyelilere taşınmaz mülkiyeti ve sınırlı ayni hak edinemeyecekleri alan olarak belirlenmiştir. Bu kapsama Hatay gibi Kilis ve Mardin’de eklenmiştir.
2011 yılına gelindiğinde aynı Bakanlar Kurulu bu kez bu aynı üç il Hatay, Mardin ve Kilis’te Hazine arazilerinden de Suriyelilere satış yapılmayacağını karara bağlamış.
Kararlar gösteriyor ki; Suriyeliler başta olmak üzere yabancılara ne özel ne de kamudan tek bir karış toprak satılamıyor.
Nokta!
Öyleyse Filistinliler Hatay’ getirilecek…
Suriyelilere evler verilecek…
Samandağ sahilleri İsraillilere verildi…
Suriye’de ki yabancı selefiler Hatay’a yerleştirilecek…
Söylemlerinin kaynağı ne?
Bu iddialar bu kararlara rağmen gerçeğe dönüşür mü?
Dönüşemez mi diyorsun?
Hatay’da yapılan fazladan konutlar ne için öyleyse?
Her geçen gün artış gösteren İsrail ve ABD saldırganlığına yanı sıra değişen ve sömürgeciliğe dönüşen bugünün dünya koşullarında bu kararların sürekliliği olabilir mi?
Günümüz AK Parti iktidarının bugüne kadar sergilediği tutum güven veriyor mu sana?
Hükümet ABD ve İsrail’den bağımsız kararlar alabilir mi?
BOP diyorum yani!
Ve Hatay’ın bütün bu sorulara eşlik eden korkuları var!