Hadi birbirimize armağan edelim

Hadi birbirimize armağan edelim düşüncelerimizi,

Alalım kitaplarımızı ellerimize,

Ben sana Sisifos’u anlatayım,

Sen bana Werther’den bahset.

Ben ıssız adımlarla gecede arayayım Kürk Mantolu Madonna’yı,

Sen Raif beyin o masum ve mahçup yüz hatlarını çiz.

Ben bir müddet aynaya baktığımda seni gördüm Piraye’nin gözyaşlarında,

Sen esirliğini ve hürriyetini yükle bana Nazım’ın mısralarında.

Ben “Godot’yu Beklerken” Abelard gibi meczup,

Sen şaşkın şaşkın “Çanlar Kimin İçin Çalıyor” diye etrafına bakınıyorsun Heloise gibi,

Bir ara elimdeki Durgun Akardı Don kitabından bir paragragrafta şu sözlerle gözlerine daldım,

“Bitiyorum onun için nine! Hep gözümde tütüyor. Gördüm mü dizlerimin bağı çözülüyor. Avludan geçerken görmeyeyim, bir ateştir düşüyor yüreğime.”

Sen hemen bir elini yüreğine götürdün ve diğer elinle tuttuğun Elveda Gülsarı’dan yüreğini yüreğime şöyle koydun;

“Hiç kimse bize yol döşemedi, yolumuzu kendimiz açacak, kendimiz yapacağız.”

Ben yüzbinlerin türküsünü halaya tutuştururken,

Sen gözlerini gökyüzüne dikmiş, umuda çocuksu gülümseyişinle eşlik ediyorsun.

Hadi o halde durma,

Durdurma beni,

Hadi birbirimize armağan edelim dizelerimizi,

Hadi birbirimize armağan edelim gözlerimizi,

Hadi birbirimize armağan edelim düşlerimizi,

Hadi birbirimize armağan edelim gülüşlerimizi!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir