Üç aylık tatil sona erdi. Pazartesi okullar açılıyor. Öğrenciler heyecanlı, veliler de keza öyle. Kimi öğrenci arkadaşlarıyla hasret giderecek, kimisi ilk defa sınıf ortamına girecek. Kimisi de sınava girilecek sınıflarda okuyacak.
Bu yılı çocuklarımız için daha farklı kılalım.
Her zaman kahvaltı yaptıralım mutlaka. Kıyafetleri önceden hazır olsun. Gelince yemeği de öyle.
Bu yıl ‘çalış, çalış’ diye baskılamayalım. Telefon ve tv’yi yasaklamayalım mesela. Kitap oku diye zorlamayalım. Sınavların neden düşük demeyelim, Arkadaşlarıyla kıyaslamayalım.
Eşimizle tartışırsak şayet bunu çocuklar yokken yapalım, öfkeliysek sakinleşip kimseyi kırmadan anlatalım meramımızı.
Karşıdakinin genç olduğunu;hata yapabileceğini, sıkılabileceğini, dışarı çıkmak isteyeceğini, bazen odasında kalmak isteyeceğini, şekliyle çok alakadar olduğunu bilelim.
İlk kez okula gidecek çocuğunuz varsa; uyum sorunu yaşayabileceğini, karına ağrılar girebileceğini, ağlayabileceğini bilelim.
Sınav dönemindeki gençlerin gergin olacağını, kaygılı olacağını, karamsar olabileceğini farkedelim. Bir tepki, bir davranış gösterdiğinde bunun şahsınıza değil ergenliğin ve sınav döneminin neden olduğunu bilelim.
Başarılı da olabilir bir öğrenci, başarısız da. Biz takdiri emeğine verelim.
Öğrenci bir anda son notunun iki katına çıkmaz, kademeli olarak artar. Beklentimizi düşük tutalım.
Ve en önemlisi çocuklarımıza yanında olduğumuzu ve onu her halükarda sevdiğimizi hissettirelim.
Başarılı bir yıl dilerim..