Depremin 365. Günü!

Ve tarih 06 Şubat 2023 Saat 04:17… Büyük bir uğultu, artından gelen inşaatların yıkım sesleri, feryatlar ve “yardım edin” çığlıkları. Ne olduğunu anlamlandıramayan yüzler. Sevdikleri enkaz altında kalan çaresiz insanlar. Savaş alanı gibi Antakya…

Bu durum tam tamına 4 gün sürdü. 96 saat sonra gelen yardımalar ile zaten soğuktan donarak ölen insan cesetleri toplandı. Hafızalardan silinmeyecek olan Mezarlıklar, Cesetler sıralı bir şekilde gömülmeyi bekledi.

Ayakta kalan tek hastane MKÜ hastanesi idi. Sözde ayaktaydı. Acilde adım atacak yer yok. Derin bir kan kokusu yardım çığlıkları. Çaresiz bir şekilde sağa sola koşturan nöbetçi doktorlar. Gözümden hiç gitmez, hastanede yere dizlerinin üstene çöken doktorun görüntüsü. Çaresizlik ne demek bana öğretmişti. Günlerce süren siren sesleri. Unutamıyorum. Halen kulağımda.

***

Dört gün enkazda insanlar ölümü bekledi. Bizi o soğukta ve yağmurda enkaz altında bırakmanızı hiç unutmayacağız!

Unuttuğunuzu biz Unutturmayacağız…

Peki geçen 365. gün!

Ne değişti bu bir sene içerisinde?

Koca bir HİÇ!

Ulaşım berbat, yaşam koşulları zor, trafik bitik, güven duygusu yok, yabancılaşan bir şehir, sağlık sisteminde sorunlar, düzensiz geçen bir eğitim süreci, her yağışta sular altında kalan bir şehir ve en önemlisi tükenmiş bir psikoloji; BİTMİİŞŞŞ bir Antakya!!!

Antakya’m artık yok, Terkedilmiş kent. Geceleri sokaklar karanlık, sessiz. İçim acıyor. Terk edilmişliğimize, bir yılda bir şeylerin değişmemiş olmasına. İnsanların halen aynı sıkıntılardan dert yanmasına için yanıyor.

365 gündür kulağımdan gitmeyen o uğultu ve çığlık sesleri.

Ne yaptınız?

Antakya’m için ne yaptınız? HİÇ!

***

Kış mevsimi bir Hataylı için ne demek biliyor musunuz?

Acı, korku, ölüm demek. Biz her yağmur yağdığında o kara geceyi yaşıyoruz. Bir sene geçti ama acılar aynı, taze. Korkularda aynı şekilde. Bizim için zaman, aynı enkazdan çıkan saatler gibi durdu. 04:17…

Evet çabalıyoruz. Şehrimiz ve tarihimiz için çabalıyoruz. Atamızın mirası bu şehir diyoruz ve elimizden sadece bu kadarı geliyor. Çünkü bitmişlik, tükenmişlik söz konusu.

24 yaşındaydım bu deprem olduğunda. Şimdi ise 25 yaşındayım ve belki de ömrümün en güzel günlerini acılar, korkular ve bu unutulmaz felaket görüntüleri ile tamamladım. Bir daha hafızamdan çıkmayacak şeyler gördüm. Seneler geçse dahi içimde bir yara kalacak. Hem de derin bir yara…

***

VE TARİH 06 ŞUBAT 2024 GEÇEN 365 GÜN…

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir