Evet hiç beklemiyordum!

Antakya daha önce 7 defa yerle bir oldu ancak bir kere daha inşa edildi.

Bu cümleyi depremle birlikte muhtemelen çok duydunuz ve daha çok duyacaksınız.

Ben de sizin gibiyim.

Daha önce de Antakya’da deprem olacağı çok söylenirdi. Ancak bana hep öyle çok uzaklardaymış gibi gelirdi. Başka illerde olduğunda da ‘Bir gün gelecek ve Antakya’da da deprem olacak’ gibi hiç gelmezdi bana.

Uzaklarda bir yerde oldu ve bitti gibi düşünürdüm.

Kim bilir belki Antakya’ya yakıştırmıyordum depremi!

Öylece yıllarca haber yaptım; Antakya deprem bölgesi ve her an deprem olabilir diye…

Ancak bu konu ile ilgili yaptığım hiçbir haberi inanarak yapmadım. Hiçbir haberi yazarken deprem olacağı ile ilgili içim de bir tek his oluşmadı.

Deprem uzaktı benim için!

Antakya’da hiç olmayacak gibi gelirdi.

Yıllarım böyle geçti. Belki onlarca defa ‘Antakya deprem olacak’ haberini yaptım ve yazdım ancak hiçbir zaman ‘deprem olacak’ hissi içimde doğmadı.

*

Evet hiç beklemiyordum.

6 Şubat öncesinde ki herhangi bir gün bana depremi söyleseydiniz güler geçerdim. Deprem, evet olabilir ancak böylesi hayallerimde bile yoktu.

O güne kadar.

Antakya’yı, Defne’yi yok edecek kadar büyük bir sarsıntı. Uğultulu, gürültülü, ışık saçarak binaları kökünden sallayan o büyük sarsıntı.

Hiçbir Antakyalının o güne kadar inanmadığı o sarsıntı artık gelmişti ve gerçekti.

İnsanları öldürecek, binaları yıkacak kadar büyük ve gerçekti.

Söylendiği gibi Antakya daha önce 7 kez yerle bir olmuştu ve bu kez 8. Defa yerle bir oluyordu.

İnanması çok zordu ama Antakya gerçekten de yerle bir oluyordu.

Bir dakika yetmişti ve 8. Defa yerle bir olmuştuk.

Aradan 15 ay geçti. Ancak öncesinde olduğu gibi 8. Defa yeniden sağ ve selamet ayağa kalkabileceğimize kimse inanmıyordu.

Deprem ve Antakya dendiğinde ne yazık ki ‘Bir kez daha yeniden ayağa kalkmak gelmiyor akıllara” Akıllara rant, inşaatların ihalelerini alan firmalar, rezerv alan, riskli alan, yıkılan sağlam binalar, konteynır kentler, çadırlar, elektrik sıkıntısı, su sıkıntısı, yıkık dökük cadde ve sokaklar, yabancı otların insan boyunu aştığı parklar, sorumsuzluk ve basiretsizlik geliyor…

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir