KADIN cinayetlerinin dünü, bugünü ve yarını…

KADIN Cinayetleri; “NAMUS TEMİZLEME” gerekçesiyle öldürüldükleri cinayet vakalarını ifade eder. Daha açık hali ile kadına yönelik şiddettin eylemlerinden birisidir.
Yapılan bazı araştırmalara göre;
“Kadın cinayetlerinin sayısı Türkiye’de, 2000’li yıllarda geçmiş yıllara göre büyük artış göstermiş; 474 kadının öldürüldüğü 2019 yılı, ülkede son 10 yılda en fazla kadının öldürüldüğü yıl olmuş. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu yıllık raporuna göre 2020 yılında ise erkekler tarafından 300 kadın öldürülmüş, 171 kadın şüpheli şekilde ölü bulunmuş. 2010-2019 yılları arasında kadın cinayetlerinin sayısında sadece, İstanbul Sözleşmesi’nin imzalandığı yıl olan 2011 yılında düşüş görülmüştür. TKDF, 2021-2022 arasında işlenen kadın cinayetleri verilerini yayınladı. TKDF’nin internet sitesinde yayınlanan verilere göre, 2021 yılında toplam 348 kadın cinayete kurban giderken, 2022’de ise 11 Kasım’a kadar toplam 327 kadın cinayeti işlendi. 2022’de ise en fazla cinayet 39 kadının öldürülmesiyle Ekim ayında kaydedilmiş”
Evet korkunç rakamlar kim bilir biz bunları yazarken, bile kaç kadın katledildi. En korkunç olanı ise suçlular ifadelerinde; Ayrılık, namus ve aldatılmayı öne sürdü…
Okuyan kişi sayısı artıyor ama kendini yetiştirebilen kişi sayısı azalıyor. Çünkü yine ve yine “ANNE-BABALARA” büyük görev düşüyor. Çocuğun okuması öğretim, ama asıl sorun “EĞİTİMDE” …
Çocukları eğitemediğimiz gibi çocukları sevgi ortamında büyütemiyoruz, hal böyle olunca aile içinde gördüğü şiddeti zamanla eşine ve çocuklarına aynı gördüğü gibi yansıtmaya başlıyor.
Dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz… Bu basit sorunu aşabilsek, şiddetti ve cinayeti ortadan kaldıracak sevgi ile büyütülen çocuklardan geçiyor.
***
Günümüzde etkisini arttırarak varlığını hissettiren kadına ve çocuğa şiddet çok sayıda kez araştırma konusu olmuştur. Kadına yönelik şiddet yaygın bir toplumsal sorun haline dönüşmüştür. Ayrıca şiddetin en yaygın görülen şekli erkeğin, kadına ve çocuğa karşı uyguladığı şiddettir. Bunun sonucunda bu denli artış göstermesinin nedeni ise bana göre; kadının şiddet karşısında çaresiz kalışı ve nasıl yardım alması gerektiğini bilmemesidir. Nasıl yarım alacağını bilmemesi ve üzerine bu durumdan çekinip sessiz sessiz beklemesi ne yazık ki beraberinde cinayetleri de getirmeye başlıyor.
Hoş bir kadın susmayıp konuştuğu için de cinayet kurbanı oluyor. “Ya benimsin ya kara toprağın” gibi saçma sapan ilkeler düşünceler ile birçok kadınımız hayatını kaybediyor.
***
Anlam vermek çok güç… Bu sorunun çözüme kavuşturulamaması daha çok güç.
Evet KADES gibi çok güzel uygulamalar kadınlara anlatılıyor ve hatta çokta güzel işlev görüyor. Uygulama sayesinde birçok kadının da hayatı kurtuluyor. Fakat işte bunlar yeterli olmuyor. Önce düşüncemizi değiştirmek gerekiyor buda defalarca tekrar ettiğim gibi ANNE-BABA da bitiyor….
***
Kadınları özel günlerde hatırlayarak yürüyüşler ya da yazılar paylaşmakta anlamsız. Bu sadece o gün değil her gün gündem konusu ve sorun olmalı. Özel günler geldiğinde herkes güçlü mesajlar atar ancak o mesajı yazarken kaç kadının katledildiğini bilmeden. Bunun örneği çok fazla. Oysa bir gün değil her gün hatırlamak gerekir…
Kadınlar güçlüdür, erkekler ise bu gücün farkında olduğu için aciz bir şekilde kadınları susturmaya çalışır özeti budur benim için…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir