Şehrime, Mahalleme, sokağıma, memleketlime…
Hatay’ın köklü bir tarihi vardır. Bu tarih içerisinde çok sayıda medeniyet görmüş, işgal edilmiş, yıkılmış ama Anka kuşu gibi yeniden küllerinden doğmuştur.
Ama bu defa umudumu kaybediyorum.
Çünkü yabancılaşıyorum.
Şehrime, mahalleme, sokağıma, memleketlime…
Tanıdık yüzler yok, tanıdık imgeler yok, tanıdık kültürümüz yok.
Artık şehrimize göç edenler buralıymış ta biz misafir gelmişiz gibi hissediyorum…
Onlara ayak uydurmaya kılık kıyafetimi onlara göre şekillendirmeye çalışıyorum…
Kendimi güvende hissetmiyorum…
Senelerdir kilit vurmadığım kapıma artık birden fazla kilit atıyorum…
Günün her saatinde dışarı çıkabildiğim evimin önüne bile belli bir saatten sonra çıkamıyorum…
Mahallemde yürürken Hataylı görünce seviniyorum. Doğup büyüdüğüm mahallemde bile artık tanıdık yüzler arıyorum.
Kendi memleketimde, memleketlimi arıyorum….
***
Evet; DEMOGRAFİK yapı bozuldu…
Her kim bozulmadı diyorsa Hatay’ın sokaklarında dolaşmamış demektir.
Özelikle Deprem felaketinden sonra demografik yapı denilen olgu kalmadı.
Demografik yapının bozulması demek, beraberinde güvenlik sorunlarının açığa çıkması demektir. Güvenlik konusu barınma meselesi kadar önemli bir konudur…
Ve Hataylı kendini güvende hissetmiyor…