Kadın olmak zor.
Kadın olarak kendi isteklerinle, kendi düşüncelerinle, kendi duygularınla hareket etmen zor.
Dahası kendin gibi yaşamak çok daha zor.
İstediğin saatte istediğin yere gidebilmek, istediğini giyebilmek, istediğin kadar gülebilmek, kaç çocuk doğuracağına karar vermek ya da bebeğini nasıl doğurman gerektiğini seçebilmek ve maalesef en temel hakkın olan “yaşam” hakkını sürdürebilmek bir kadın olarak çok zor.
Bir kadın olarak şu an bunları yazmak ta çok zor.
Bıktım ya artık bir kadın olarak ikinci sınıf muamelesi görmekten.
Bayan denilmesinden, nasıl doğum yapmam gerektiği ve kaç çocuk doğurmam gerektiği konusunda bir avuç erkek tarından karar verilmesinden, onlarca kadının şiddete maruz kaldığını görmekten ve bunun için direnmekten çok sıkıldım.
Trafikte “Bayan sürücü” denmesinden, bir evlilik bittiği zaman kadının suçlu görülmesinden, her ne olay olursa olsun günah keçisi kadın olmasından, kadını eksik görmenizden ve en çokta bu boş zihniyetinizden çok sıkıldım.
Ne alıp veremediğiniz var bu kadınlarla?
Sizi doğuran yetiştiren de bir kadın.
Nedir bu nefretiniz, kininiz nedir?
Çekin o kirli zihniyetlerinizi artık kadınların üzerinden.
Kadınlarla uğraşana kadar bu dünyaya nasıl faydalı olabilirimi araştırın. Bir şey icat edin, bir rekor kırın, kitaplar, gazeteler sizi yazsın, başarınızdan söz etsin.
Bırakın kadınlarla uğraşmayı.
Bakın bizler sizlerle uğraşmıyoruz ve sürekli başarılar elde ediyoruz. Kadın mühendislerimiz, kadın yüzücülerimiz, Voleybol takımız ve sayamadığım daha nice başarıya imza atmış kadınlar listesi…
Peki ya siz?
Kadınları öldürüp, şiddet uygulayarak, onlar üzerinden fikir beyan ederek manşetlere ve gündeme gelmeyi bırakın, bir şeyler için çaba sarf edin, icat edin ve üretin. Okuyun, araştırın…
Kadınlarla uğraşmayı da bırakın…